Friday, July 29, 2011

Wow I Feel Good!!

Dün akşam bir anda başlayan ve bize Hindistan’da olduğumuzu hatırlatan Muson yağmurları yüzünden, son anda dışarı çıkmaktan vaz geçip pizza ısmarlamaya karar verdik. Hindistan’da Dominos’tan sipariş vermedik demek olmaz deyip aradık Dominos’u. Telefonda sipariş veren garibim Görkem’i adeta ecel terleri dökerken izledim. Telefon numarası, adres ve siparişi beşer defa tekrarladıktan sonra kafayı yiyen Görkem’e ismi sorulduğunda, bir de ismini söyleyerek vakit kaybetmemek için James Brown ismiyle sipariş verdi ancak sonunda onu da hecelemek zorunda kaldı. Sipariş tamamlandığında adresi hala tam olarak algılayamadıklarından yola geldiklerinde alacağımızı belirttik.




Yarım saatlik bekleyiş sonrasında yan apartmana giren motorlu Dominos kuryesini durdurmak için Görkem evden koşa koşa çıktı ve yan apartmanın en üst dairesine kadar çıkıp kuryeyi oradan alıp bizim kapımıza kadar getirdi. Tek bir sorun vardı, o da bizim gelenler siparişimiz değildi. Adama yanlış sipariş getirdiğini anlatmaya çalışırken kuryenin İngilizce konuşamadığı fark ettik. Neyse ki bir anda, en ihtiyacımız olan anlarda karşımıza çıkan ve bizi tercümeleriyle kurtaran karşı komşumuz belirdi ve siparişin aslında gerçekten yan apartmana geldiğini söyledi. Halimize gülüp adamı salıverdik. 5 dakika sonra bizim gerçek siparişlerimiz, gerçekten bizim evimizin önüne geldi. Hatıra fotoğrafı çektirip pizzaları yemeğe başladık. Dominos Hindistan’da da güzel.




Thanks to Monsoon rains that reminded us that we’re in India, we decided to stay at home and order pizza, so we decided to try Dominos, in India. I have watched poor Görkem struggling his way to talk on the phone with the guy who was taking the orders. He has given the same information for 5 times, the address, the phone number and our orders. Then when they asked for his name, he was too tired to try to spell his name so he simply said James Brown. But he also had to spell that. After we gave the order, the guy on the phone explained that he didn’t understood the address so we said we’ll take the delivery guy from the Street.

After waiting for half an hour, we have seen a Dominos bike that entered next apartment to ours, so Görkem left the house running to stop him. He went to the top floor and found the guy and took him in front of our door and he gave us our orders. Everything was normal, except that the order was wrong. While we tried to explain that our order is wrong, we realized that he didn’t knew English. However, thankfully, our neighbor that suddenly appears whenever we need translation appeared again and said that those orders were actually from the next apartment. We laughed to ourselfs and letted the delivery guy return to the other apartment. After another 5 minutes, our delivery has arrived in front of our house. We took a souvenir photo and started eating the pizzas. Dominos is delicious also in India.


~Can

Wednesday, July 27, 2011

Goodbye Peynir

Evimize tam 1 hafta önce aldığımız Peynir’i, Açelya bu süre içerisinde elinden geldiğince tedavi etti ve gücünü geri kazandırmaya çalıştı. Veterinere götürüp, yarasını düzenli olarak temizleyip ona bakarken, biz de onlara uzaktan bazen sevgi ile, bazen de burnumuzu kapatarak baktık. Yürümeye tekrar başladıktan sonra onu aldığımız yere, sokaklara, geri bırakmaya karar verdik.


Az önce, trafoda yaşayan ailesinin yanına bıraktığımız Peynir’e iyi bakmış olduğumuzu umar ve uzun bir hayat dileriz.

Açelya has tried to give Peynir’s strength back for this whole week. While she took her to the vet and cleaned her wound continuously, we looked at them with love in our eyes and our noses closed with our fingers because of the smell. After she started to walk again, we dediced to leave her back to where we have taken her from, the streets. Just now, we have left her next to her family which lives in a power distribution unit in front of our house. We hope that we took good care of her and wish a long life.

~Can

Tuesday, July 26, 2011

A Weekend Trip to the Middle East

Cumartesi öğlen yemeği için ‘My Pune’ kitabından bulduğumuz Vaishali restoranına gitmek üzere yola koyulduk ve daha önce bindiğimiz bir Rickshaw’a bindik. FC Road (Ferguson College) üzerinde olan restorana ulaştığımızda 2-3 dakika sırada bekleyip masaya oturduk. Dosa ve Uttapa yerken yanında da Kokam denedik. Yoğun bir nar suyu olan içeceğe benim bile ağız tadım alışamadı.

Yemek sonrasına Shriya, İranlı bir arkadaşının evinde doğum günü kutlaması olduğunu ve bizim de gelebileceğimizi söyleyince, plana hemen atladık ve Sanchati Eklem Hastanesi’nin önünde Shriyayla buluştuk. Önce Shriya’nın evine gidip orada biraz Sula şarabı içtikten sonra yola koyulduk. Müslüman mahallesi kıvamında, çevresinde camiiler olan bir bölgedeki eve girdiğimizden itibaren kendimizi OrtaDoğu’ya ufak bir seyahat yapmış gibi hissettik. Şölen Diamond çikolataları ve onlara özgü olan Kermani Gaz’dan ikram ettiler.

Aperatif niyetine bunlar biter bitmez çiçekli tepsi üzerinde biralar; shot için vodkalar ve mini boy bir nargile ortaya çıktı.


Sonrasında ortada ısrar üzerine hafif göbek atmaya yakın bol bol dans edip Pitbull şarkılarında halay çektik, hardcore göbek attık.

Bir ara Açelya, İranlılara karşı evdeki armut koltuk ile futbol oynuyordu. Herkes yorulunca koltuklara gömüldük ve uyuyakalmış olan Ali’nin doğum günü pastasını ondan habersiz kesip yedik. İyi ki doğdun Ali.

Akşam Shriya’da kaldıktan sonra, sabah uyanıp Polka Dots isimli bir yemek yerine gittik. Orada İranlılarla yeniden buluştuk ve bir önceki günkü eve geri döndük. Bu sefer de kaçak çay ve hurma yedik. Akşamında da bir Nargile cafe’de vakit geçirmek için yola koyulduk. Cafeye gitmeden, bir elektronik dükkanına girip, Shriya’dan bize modellik yapmasını istedik. Cafe, aynı binanın 8. katında bir cafeydi ve camlarından tüm Pune’yi görmek mümkün.





Nargilecide Görkem limonlu şekerli tuzlu bir soda veAçelya çikolatalı milkshake içerken ben hala yerel lezzetler deneme adına mangolu milkshake ısmarladım. Tadı meyveli yoğurda benziyordu.





On Saturday, we left home to find a restaurant called ‘Vaishali’, which we have found from the ‘My Pune’ book. We have found a same driver that has drove us before and went to FC Road (Ferguson College). When we have reached there we had to wait for 2-3 minutes for a table and then we have sited. We have eaten Dosa and Utappa and tried kokam with it but it was a different taste for all of us.

After the meal, Shriya called us and told that an Iranian friend of hers is having his birthday party and asked if we’d also want to join, so we have met with Shriya next to the Sanchati Joint Hospital after waiting a little for her. First we have went to her place and drank Sula wine and left afterwards. We have went to the neighborhood that her friend lives which was a Muslim neighborhood with some Mosques around. The moment we entered the house we felt like in Middle East after being served some Şölen Diamond chocolates and Kermani Gaz. Beers, vodkas and a mini Shisha followed them. Afterwards we all started to dance in the middle. We have danced hardcore belly dancing with Pitbull songs. Açelya was playing football with the been bag chair against the Iranian friends. When everything was over we realized that the birthday owner Ali felt asleep so we have cutted his cake without his knowledge. Happy Birthday Ali.

After staying at Shriya’s place for the night, we woke up in the morning and went to a place called Polka Dots to eat. There we have met with the Iranians again and left to their house back. This time we were served Iranian tea and some Hurma. After leaving there we went to a place to smoke shisha. On the road we had to stop for gasoline and some air for the tires. When we reached the building, we first entered the electronics store in the first floor and asked Shriya for modelling us. Afterwards we went to the 8th floor, the cafe to smoke Shisha which had a Pune panorama. Görkem ordered for a lemony, sugary, salty soda, Açelya had chocolate milkshake and i insisted on local tastes so i had a mango milkshake. It tasted like Fruit yogurt.

~Can