Wednesday, July 20, 2011

Two welcomes in one night

11 yıl Türkiye’de kalıp, sırasıyla; İstanbul’da İTÜ, Ankara’da Odtü ve son olarak İzmir’de Ekonomi Üniversitesi’nde eğitim veren Alex Velasco, 2 gün önce Pune’ye geldi. Yeni açılan DC-DYP’de (Center for Automotive Research and Styling) eğitim vermek için gelen Alex’le, dün Kayahan Dede ve Ezgi Ezdar’ın tavsiyesi (baskıları) üzerine yemeğe çıkmak için plan yaptık.

Dünyada eşi benzeri milyonlarca daha olup, size bulunduğunuz şehri ve ülkeyi unutturan alışveriş merkezlerinden birine girdik ve oranın en üst katındaki restorana çıktık. Restoranın girişinde Sudhir’in sandaletleri ve benim şortum sebebiyle içeri girmemize izin verilmedi. Kızların kıyafetleri umursanmadığından biraz seksist bulduk ve hemen yanındaki restorana geçtik; onların kaybı. Alex’in eğitim vermeye başladığı okuldan Hrridayesh Deshpande’ın da katılmasıyla, yemeklerin yaydığı duman eşliğinde Türkiye’deki tasarım anlayışından Hindistan’a uzanan tasarım muhabbeti; dünyada değişen tasarım görüşleri ile son buldu. Daha uzatmadan, Pune’ye hoş geldin, Alex.

Akşam eve döndüğümüzde Açelya ve Anette, yolda bacağı yaralanmış olan yavru bir köpeği eve aldılar. Evde peynirden başka bir şey olmadığından gece peynirle besledik. Bu sebepten adını Peynir koyduk ancak yabancı dili pek iyi olmadığından Cheese diyerek de çağırıyoruz. Bugün Veterinerde gerekli aşılarını olan Peynir, iyileşene kadar bizimle kalacak gibi görünüyor. Daha uzatmadan, evimize hoş geldin, Peynir.


After staying in Turkey for 11 years, and educating in ITU in İstanbul, METU in Ankara and finally in İzmir Economy University, Alex Velasco has arrived to Pune, 2 days ago. He will be educating in DC-DYP (Center for Automotive Research and Styling). Thanks to recommendations (more like pressures) of Kayahan Dede and Ezgi Ezdar, we decided to give a welcome to Pune with a dinner.

We entered to a shopping mall that can be found any where in the world and that makes you forget about your current city or country and we went up to it’s top floor. In the enterance they didn’t letted us enter because of Sudhir’s sandals and my shorts. They told that woman's wear is not that important so we found it a little sexist and entered to the restaurant right next to it; their loss. With Alex and Hrridayesh Deshpanda joining us, we have started our conversation on design in Turkey, India and finally the world. There is noting more to say then this; Welcome to Pune, Alex.

When we returned home, Açelya and Anette decided to take the dog in front of our apartment who was badly injured from her leg. There was noting else then cheese at home so we gave her cheese to eat, and we decided to name her after Peynir, which means cheese in Turkish. But her foreign language is not so good so we also call her Cheese. There is noting more to say then this; Welcome to our home, Peynir.

~Can

No comments:

Post a Comment