Cuma günü sabahtan Tarun ile Purple Travels isimli bir otobüs acentesine gittik ve Mumbai için saat 18.15 otobüsüne biletlerimizi aldık. En ön ikili ve onun bir arkasında koridordan başka 3 kişinin beraber oturabildiği yer olmadığı için zorunlu olarak orayı seçtik.
Saat 5’te işten çıkıp pazartesi temizlenmesi için verdiğimiz kıyafetleri almaya gittik ancak adam hala hazır değil dedi. Adama başka kıyafetim kalmadığını anlatarak acele etmesini 1 saat içinde tekrar geleceğimi söyledim. Eve gittik ve hazırlandık. Bir saat sonra laundry’e yeniden gittim ve kıyafetlerimi istedim ancak hiç biri hazır değildi. Aralarından 2 tane t shirt ve Görkem’in kotunu seçip ütülettirdim.
Onlar da çantaya girdikten sonra otobüsü beklemeye gittik. Çok beklemeden geldi.
Otobüs kafamızdaki standartlara göre epey iyiydi. Önde oturduğumuzdan tüm yol Görkem fotoğraf çeker diye düşündük ancak otobüs yolculuğa başladığında bir perde ile yolcu bölümünü kapatıyorlarmış. Bunu öğrendikten sonra ister istemez tavanda asılı olan televizyondan verdikleri bir Bolywood filmini izlemeye başladık. Yol kenarlarında çok fazla otostopçu vardı. Pune’den çıktığımız andan itibaren Muson etkisini göstermeye başladı ve otobüs toplam 10 dakika ara vererek yaklaşık 4 saatte Mumbai’a vardı.
Kalacağımız yeri CouchSurfing’den ayarlamıştım ev sahibiyle buluşmak için Andheri’de inip bir Rickshaw bulduk. Malad West’e gittik ve kendisini aradım ve bizi evine yakın bir yerden alıp evine götürdü. Tanmay, Türkiye’de 3 ay geçirmiş ve oradaki yemek kültürüne epey aşina olmuş biri. Kaldığımız tüm süre boyunca ana konu yemekler oldu. Her konuştuğumuzda ağzımızın suyu biraz daha aktı. Gece boyunca konuştuğumuz diğer konular, Hindistan’da kadın hakları, Tanmay’ın Türkiye üzerine izlenimleri, bizim Hindistan üzerine izlenimlerimiz, Efes ve Kingfisher oldu.
Devam edecek...
On friday in the morning we went to Purple Travels with Tarun to buy bus tickets for Mumbai. We bought tickets for 18.15, right behind the front window, because there was nowhere else with 3 seats in a row.
At 5 pm we left work to get prepared. First stop was the laundry. We needed to take the clothes we gave on Monday, they have told us that they’d be ready on Friday but when i went the guy told me that they weren’t ready. I had to explain him that i had no other clothes so i have convinced him to make them ready in 1 hour. We went home and got prepared and after 1 hour i went back to laundry and he still told me that they were not ready, so i picked 2 tshirts for me and Görkem’s jeans and made him do a quick ironing. With those being ready on the last second we went to wait fort he bus.
The bus was better then in our ideas. We thought Görkem would be able to take lots of pictures the whole way but once the bus started we learned that there was a curtain between the passengers and the driver and that's being closed. So we had to watch the Bollywood movie from the hanging TV. On the road side there were lots of people who were hitchhiking. The moment we left Pune, the Monsoon started to Show itself. The bus reached to Mumbai approximately in 4 hours with 10 minutes of brake.
I have arranged the place we were going to stay, from CouchSurfing. In order to meet with our host, we got off the bus at Andheri and took a Richshaw to Malad West. I called him and he picked us up. Tanmay has spent 3 months in Turkey and he’s very much interested in the Turkish cuisine. The main subject of our stay was generally about food so we got really hungry the whole time. The other subjects was about women rights in India, Tanmay’s impressions on Turkey, our impressions on India, Efes and Kingfisher beers.
To be Continued...
~Can
Can selam,
ReplyDeleteBir zamanlar televizyon adı ile maruf icat sınırlarımızdan içeri girememişken bizim kendi büyük, ekonomisi küçük, gururlu ve yanlız ülkemizde "Devamı Haftaya" diye sonlanan Radyo Tiyatrosu programları vardı. Sizin günlük de ona benzedi.
Üzerimde giderek artan kamuoyu baskısını iletmek "farz" oldu."Bilinen Dünya'nın" dört bucağındaki takipcileriniz heyecanla bekliyorlar "Kahramanlarımız şimdi neler yapıyorlar, acep!" diye.
Bu arada " Yapmadık Demeyiz" ve "Gereksiz Bilgiler" bölümlerinin de ayrı bağımlıları oluşmuş durumda.
İlgililerinin bilgilerine :-))))
Bizim elleri sual edecek olursanız pek değişen bişey yok!
"Ramazan gene geldi, bi de yeni anayasa yapılacakmış" diye bi laf dolaşıyor ortalarda.
Hoş, Selahattin Duman'ın deyişiyle " Eşeğe semer biçilirken eşeğin fikri alınmadığından bu ikincisi bizim buralarda kimsenin pek de umurunda değil ama "Ramazan" ile ilişkilerimiz harika. Başta Medya hepimiz kendimize bir ayar çektik. Gazetelerde son sayfa güzelleri yerlerini "Hz. Hamzanın tepiğinin dayanılmaz hafifliği" gibi edebi eserlere ya da "Gülsuyu ile abdest tazelenir mi" gibi sosyal içerikli bilgilere bıraktılar. Araya da Endülüslü Tarık Bin Ziyad'ın Baldızından Kosher Paella şeklinde ramazan ayına uygun "gurme" tarifleri vermekteler.
Nişantaşı ve Cihangir kahvelerinde "Asmalımescit'te ramazanda içki içmek günah mıdır mealinde koyu ramazan sohbetleri sürüp gitmekte.
Ekonomi Uleması ise her daim olduğu üzere "Dolar+Avro ekonomimizin büyüme hızına dayanabilecek mi gibi soyut işlerle uğraşıyorlar.
Demek istediğim son otuz yılda olduğu üzere "Herşey yerli yerinde ve "özellikle" merak edilecek bişey yok"
Yazı uzun oldu, galiba sizden rol çalmaya çalışıyorum :-))))
Hepinizi sevgi ile öpüyor, güzel, keyifli ve dedikodusu bol haberlerinizi sabırsızlıkla bekliyoruz.
Sevgi ve sağlık ile kalın :-)))))